Zülfü Livaneli'den korkutan paylaşım: 'Hepimizin hayatı tehlikede'
Sanatçı Zülfü Livaneli, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Türkiye'de farklı marketlerden satın alınan meyve ve sebzelerin laboratuvar testlerine yer verdi. Satılan biberlerde yasal sınırın 110 kat üzerinde zehirli madde tespit edildiğini aktaran Livaneli, 'hepimizin hayatı tehlikede'
Alanya'da çiftçilik ve tropik meyve yetiştiriciliği ile uğraşan Mustafa Ezici, Türkiye'de popüler olan birçok farklı markette satışa sunulan sebze ve meyveleri laboratuvar ortamında teste soktu. Test raporlarını paylaşan Ezici, rastgele seçilmiş kilolarca ağırlıktaki farklı meyve ve sebzenin yüzde 35'inde yasal sınırın üzerinde yasaklı madde bulunduğunu belirtti. Dolaşıma sokulan kırmızı biberlerde, zehirli tarım ürünü (pestisit) kalıntısının yasal sınırın tam 110 katına kadar ulaştığını aktaran Ezici, bu duruma ilişkin raporu sosyal medya hesabından paylaşırken, Ezici'ye destek sanatçı Zülfi Livaneli'den geldi. 'HEPİMİZİN HAYATI TEHLİKEDE'Livaneli, Instagram hesabından yayınladığı videoda, söz konusu durumun ciddiyetine dikkat çekti ve Ezici'ye şu sözlerle destek verdi:"Alanya'da bir girişimci olan Mustafa Ezici, büyük bir kampanya başlattı ve hepimiz için önemli bir adım attı. Büyük alışveriş mağazalarından satın aldığı bazı sebzeleri ve meyveleri ciddi yerlerde tahlil ettirdi ve sonuç olarak insan vücudunun dayanamayacağı kadar büyük oranda pestisit ve bir takım kanserojen maddeler olduğunu tespit etti. Bu durumu da elinden geldiğinde duyurdu ve Türkiye'nin gündemine sokmaya çalıştı. Evimize giren ve daha sonra bizim ve sevdiklerimizin vücuduna giren her şeye çok dikkat etmemiz lazım. Çünkü ekonomik durum bozuldukça, gıda endüstrisinin diğer endüstriler gibi (çok namuslu olan bir kısmı hariç) büyük çoğunluğu hileye başvuruyor. Sahte içkiden ölenler, insanları öldürenler bile var. Dolayısıyla yediğimiz, içtiğimiz her şey ile ilgili bilinçli olmamız, alışveriş yaptığımız mağazalara sormamız ve bunları denetlemesini talep etmemiz lazım. Meyve ve sebzeleri satan mağazalar bu ürünleri denetlemeli, bize de demeli ki 'Sen bunu gönül rahatlığıyla alabilirsin, yiyebilirsin ve çocuğuna yedirebilirsin'. Yoksa gerçekten inanın, bu kanser patlaması ve hastalıklar patlaması döneminde hepimizin hayatı tehlikede.