‘Yenidoğan çetesinin’ yüzlerce yıl hapsi istendi
İstanbul’da yenidoğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmalde bulunarak ölümlerine neden olan çeteye ilişkin 22’si...
Haberin DevamıBakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, “Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “Nitelikli dolandırıcılık”, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma” “Resmi belgede sahtecilik” suçlarından, örgütün lideri olduğu öne sürülen tutuklu şüpheli Dr. Fırat Sarı hakkında 177,5 yıldan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası istendi. Örgüt yöneticisi oldukları iddia edilen Dr. İlker Gönen’in 177,5 yıldan 582 yıl 9 aya kadar, ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Aralarında doktor, hemşire ve sağlık görevlilerin de bulunduğu 18 şüpheli hakkında da bebeklerin ölümüne ilişkin “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan 10 ila 437,5 yıl arasında hapis cezası talep edildi. Diğer şüpheliler hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları istendi.Haberin DevamıHASTANELERİN KAPATILMASI TALEP EDİLDİİddianamede, malen sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine “Dolandırıcılık” suçu işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi talep edildi.İddianamede, şüpheli Fırat Sarı’nın elebaşısı olduğu “Yenidoğan suç örgütünün” çok sayıda hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalıştığı belirtilerek, sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hemşire yardımcılarıyla verildiği, bu nedenle bebek ölüm sayılarının arttığı ifade edildi. Tıbbi yöntemlerden uzak tek düze, bebeklerin mevcut özel sağlık durumlarıyla bağdaşmayan uygulamalar gerçekleştirildiği, hemşirelerin kendisini doktor olarak tanıttığı ve doktor olarak müdahalede bulundukları aktarıldı. Bazı şüphelilerin yenidoğan yoğun bakımlarını kapasitenin üzerinde doldurduğu, hemşirelerin usule aykırı epikriz raporları yazdığı anlatıldı. Şüphelilerin incelenen dijital materyallerinde “Kötü hasta değerleri, iyi hasta değerleri” gibi şablonlar bulunduğu belirtilen iddianamede, şüphelilerin çoğu zaman hastaların kan değerleri ve enfeksiyon olup olmadığı gibi hususlarda gerçekte bir tetkik veya tahlil yapmaksızın kendi gözlemlerine göre bebeği iyi veya kötü olarak kategorize ettikleri, raporların şablon olarak tek elden hastane dışındaki merkezden yazıldığı öne sürüldü.Haberin Devamı“ANNE KARNINDAYKEN BEBEĞE İĞNE YAPTILAR”İddianamede, ölen bebeklerin ailelerinin ifadelerine de yer verildi. Soruşturma kapsamında ifadesi alınan Hakan H., eşinin hamilelik sürecinde bir hastaneye gittiğini, ancak doğum aniden başladığında doktorlarının bel fıtığı sorunu yaşadığı için başka bir hastaneye gittiklerini söyledi. Gittikleri hastanede yeni doğan yoğun bakımı servisinde yer olmadığı cevabını alan Hakan H. özetle şunları anlattı: “112’ye bildireceklerini ve müsait hastane bakacaklarını söylediler. Yaklaşık yarım saat sonra Bağcılar’daki özel bir hastaneden bizi kabul ettiklerini söylediler. Hastanenin özel ambulansı gelerek bizi aldı. Hastaneye vardığımızda bizimle ilgilenen bir doktor yoktu. Sadece ebe vardı. Sabaha Barış Y. isimli doktor eşimi muayene etti ve sezaryen doğum gerektiğini söyledi. Hamileliğin henüz 25. Haftası olduğu için bebeğin daha gelişimini tamamlamadığı bu yüzden anne karnından bir iğne yapacaklarını söylediler” dedi.