Türkiye en sıcak 10 nokta arasında
Dünyada yaklaşık 90 çeşit maden üretimi yapılırken, ülkemizde 60 tür madenin üretim ve ticareti yapılıyor.
Türkiye; 168 ülke arasında toplam maden üretimi itibarıyla 22’nci, değer bazında 28’inci ve maden çeşitliliğiyle 8’inci sırada bulunuyor. Ancak Türkiye’nin maden potansiyeliyle ilgili uluslararası kuruluşların yaptığı yayınlar çarpıcı bir gerçeği ortaya koyuyor. Avustralya'dan MinEx Consulting’in yaptığı araştırmaya göre Türkiye, Tetis mineral kuşağının üzerinde bulunuyor ve “keşfedilecek ilk 10 sıcak nokta” olarak tanımlanıyor. Uzmanlar Testis kuşağı denilen ve Romanya ve Sırbistan'a (Türkiye/Karpat Kuşağı) uzanan bu alanın 20 yıl önce, yaygın olarak tanınan bir mineral kuşağı olmadığını belirtiyor. Uzmanlar bu değişiklikle Türkiye'nin maden potansiyelinin artık küresel ölçekte ölçüldüğünü ortaya koyuyor.Haberin DevamıTürkiye dünyanın en büyük mermer, traverten ve fedspat ihracatçısı ve dünyanın en büyük bor, Avrupa’nın ise en büyük altın üreticisi konumunda. Bunların yanı sıra krom, doğal taş, bentonit, kuvars, çinko ve kurşun gibi madenlerin ihracında dünyada ilk 10 ülke arasında yer alıyor.Temiz enerjiye geçişte başroldeUluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Dünya Enerji Görünümü raporuna göre temiz enerji dönüşümü kapsamında düşük karbonlu teknolojilerin hızla yaygınlaşması, bakır, lityum, nikel, kobalt, çelik, çinko ve nadir toprak elementlerine talebi artıracak. Rapora göre, dünyanın 2050’ye kadar net sıfır emisyon hedef ine ulaşması için 6 kat fazladan mineral kaynak gerekiyor. Bilindiği gibi güneş ve rüzgar santralleri ile elektrikli araçlar gibi temiz enerjili teknolojilerin kurulmasında, fosil yakıt bazlı santrallere göre daha fazla mineral kaynağa ihtiyaç duyuluyor. 2010 yılından bu yana yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımındaki artışa paralel olarak yeni bir ünite elektrik üretim kapasitesi için gereken ortalama maden miktarı yüzde 50 artış gösterdi.Haberin DevamıBataryada 50 kat artışElektrikli araçlar ve batarya depolamada mineral kaynaklara talebin 2050'ye kadar 50 katına çıkması beklenirken, elektrik şebekesinin yaygınlaşması da bu dönemde hatlarda kullanılan bakır talebinin 2 katına yükselmesine neden olacak. Kritik mineraller arasında en hızlı büyüme gösterecek olan lityumda talep, 2050'ye kadar 100 katına çıkacak. Söz konusu dönemde, kobalt, nikel ve grafitte de hızlı talep büyümeleri gerçekleşecek. Bakır talebi 2050'ye kadar yaklaşık 14 milyon ton artışla küresel bakır piyasasında yüzde 60 büyümeye neden olacak. Nikel talebi 19 ve nadir toprak elementleri talebi de 7 katına çıkacak. Bir elektrikli araç için konvansiyonel bir araca göre 6 kat daha fazla minerale ihtiyaç duyulurken, rüzgar enerjisi santralinde doğal gaz santraline kıyasla 9 kat daha fazla mineral kaynaklar kullanılıyor.